Hayelinizi Süsleyen Türbanlı Escortlar
Fabrikanın yerini tam olarak türbanlı escort hatırlamıyordum, sadece bir kez gitmiştim ama biraz göz kararı ile biraz da sorarak öğlen saati fabrikaya ulaştık. Kapıda bekçi yoktu, uyuz bekçi köpeği ise.
Kulübesinin önüne serilmiş bir vaziyette, gelen yabancı konukları hiç umursamamış. Ve istifini bozmamıştı. Fabrikanın çok büyük demir kapısına geldiğimizde arkadaşımla.
Hayelinizi Süsleyen Türbanlı Escortlar
Birbirimizin yüzüne baktık bu, birbirimizi son görüşümüz olacaktı. Kapı normal bir insanın giremeyeceği kadar az aralıktı. Arkasına daha fazla açılmaması için demir bir takoz konmuştu.
İki küçük gölge gibi çok dar olan kapı aralığından içeri sıyrıldık. Giriş bölümü içerisinde, yaklaşık dört metre yüksekliğinde boydan boya bir duvar, patronun bürosunun bulunduğu.
Asma kat ile işçilerin çalıştığı üretim bölümünü ayırıyordu. Öğle saati olduğundan olacak ortalıkta kimsecikler gözükmüyordu, zaten yemekhane bölümü arka taraftaydı.
Babamla o gün geldiğimde yemek yemiştim orada. Asma katın merdivenlerinden yavaşça çıktık, birbirimizin soluğunu duyabiliyorduk. Koridorun sonundaki oda patronun odasıydı.
Arkadaşımla önceden anlaşmıştık; birine yakalanacak olursak babamı aradığımızı, annemin hasta olduğunu bildireceğimizi söyleyecektik. Keşke gün birilerine türbanlı escort yakalansaydık.
Ve kader oyununu böyle oynamasaydı. Patronun oda kapısını yavaşça çaldık fakat içeriden ses gelmemişti. Kapının kolunu indirip kapıyı açtık kimse yoktu odada.
Türbanlı Bayan Escortlar
O anda birden panik oldum ve arkama bakmadan dönüp kaçmayı aklımdan geçirdim. Arkadaşım kolumu dürtükledi hani nerede silahım. Bu soruyla kendime geldim ve masanın.
Arkasına dolanıp çekmeceyi açtım. Tabanca dünkü paketinden çıkarılmış öylece duruyordu aldım, arkadaşıma gösterdim. Şaşkın bir vaziyette yaklaştı, gözleri parlamıştı.
Bu gerçek bir silah İnanmazsan al eline bak, ne kadar ağır, diyerek eline verdim. Hakikatten Ian ne kadar ağırmış ama gerçek silahların içinde mermi olur mermisi var mı bunun diye sordu.
Ve silahı elinde evirip çevirmeye başladı. Öyle anlayamazsın ver bana göstereyim diyerek. Dilahı elinden kaptım fakat şarjörü ben de açamamıştım. Arkadaşım suratıma yine alaylı bakıyordu.
Gel çabuk dedim ve silah elimde, hızla kapıdan çıkıp merdivenleri indim. Fabrikanın olduğu bölüme geçtim. Kimse anlamasın diye silahı arkamda türbanlı escort tutuyordum, arkadaşım meraklı bakışlarla beni izliyordu.
Metin yazarının sesi birden titremeye, yüz hatları değişmeye başladı. Bakışları da sabitleşmişti gözlerim, o gün bana uçsuz, bucaksız büyüklükteymiş gibi görünen fabrikanın içinde babamı arıyordu.
İçerisi çok sıcaktı. Az sonra onu hafif kambur duruşundan ve zayıf halinden seçebilmiştim